Geçtiğimiz günlerde de Çin’i ziyaret eden Mahmud Abbas’ın, İsrail-Filistin gündeminin dışına çıkarak “Uygur meselesi bir insan hakları meselesi değildir. Terör meselesidir. Filistin Hükumeti Çin’in bu mücadelesini her zaman destekliyor” sözleri üzerine; Türk Dünyası Yörük Türkmen Birliği önemli bir diplomasi atağı yaparak, Doğu Türkistan ve Filistin davasının önderlerini bir araya getirdi. Düşmanları korkutan ve taşları yerinden oynatan bu girişim birliğimizin Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Komisyonu Başkanı İsmail Mansur Özdemir’in organizasyonu ve Genel Başkan İrfan Tatlioğlu’nun gayreti ile İstanbul’da Uluslararası Doğu Türkistan STKlar Birliği ev sahipliginde gerçekleşti. Aynı dönemlerde işgale uğramış ve zulm görmüş bu iki coğrafyanın, Doğu Türkistan ve Filistin’in ilim ve sivil toplum önderleri, İslam Dünyasının bu iki kanayan yarası konusunda önemli bir irade koydular, dayanışma örneği gösterdiler.
Toplantıda konuşan Türk Dünyası Yörük Türkmen Birliği Genel Başkanı İrfan Tatlıoğlu; Doğu Türkistan ve Filistin davası ile büyüdüklerini, rahmetli İsa Yusuf Alptekin’in emanetlerini bağırlarına bastıklarını, Mavi Marmara da şehit düştüklerini, ama hiçbir zorluğun kendilerini bu haklı davadan geri koymadığını ifade ederek, düşmanın da boş durmadığını, bir yandan zulmüne devam ederken bir yandan da bizi birbirimize düşürmeye, birimizin derdini öbürünün gözünde kıymetsiz hale getirmeye gayret ettiğini söyledi.
MAHMUT ABBAS BİR DAHA TÜRK DÜNYASINI AĞZINA ALMASIN
Filistin Ankara Büyükelçiliğinin açıklamasındaki gibi eğer Mahmut Abbas böyle bir söz söylemedi ise çıkıp bizzat kendisi açıklama yapmalı, Doğu Türkistan’da Uygur Türklerinin baskı altında olduklarını, zulüm gördüklerini ve bu haklı davalarında yanlarında olduklarını açıça ifade etmelidir diyen Tatlıoğlu, Abbas kimin sözcüsü ise gitsin onların adına açıklama yapsın, ama bir daha Türk Dünyasını ağzına almasın diyerek, sözde yöneticilerin, zalimle işbirligi edenlerin tutumlarının milletimizin mazlumların yanında yer alma ilkesini asla zedelemeyeceğini, Doğu Türkistan davası gibi Filistin davasının da Müslüman Türk’ün haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır inancının ayrılmaz parçası olduğunu söyleyerek, Kaşgar ne kadar Türk’ün kadim yurdu ise Kudüs’te o kadar yurdumuzdur, Kaşgarlı Mahmut’un emaneti bizim için ne kadar önemliyse Selahaddin Eyyubi’nin, Kılıç Arslan’ın emaneti de bizim için o kadar mukaddestir. Birisi sağ gözümüz ise diğeri sol gözümüzdür, dedi.
Çin’in ipeklisine kanarak yurduna ihanet edenleri, İngilizin oyununa düşerek Osmanlıyı arkadan vuranları unutmayacaklarını, Ama Hak mücadelesinin devam edeceğini, bu mücadelenin iyiyle kötünün mücadelesi olduğunu söyleyen Tatlıoğlu; ‘Türk Dünyası Yörük Türkmen Birliği bu tarihi mücadelenin her safhasında, her coğrafyasında Türk’ün yanındadır, Müslümanın yanındadır, mazlumun yanındadır. Dünyanın neresinde olursa olsun bir kardeşimizin ayağına batan diken bizim yüreğimizi kanatır. Birlik olarak Doğu Türkitan’da kamplarda tutulan kardeşimizin de, Türkmeneli’nde yurdundan edilen soydaşımızın da, Golan tepelerindeki köylerde bin yıldır yaşayan Türkmen kardeşlerimizin de derdiyle ilgileniyoruz. Bu sebeple bugün hepimiz buradayız.’ dedi.
DOĞU TÜRKİSTAN ve FİLİSTİN AYNI DÖNEMDE İŞGAL EDİLDİ
Uluslararası Doğu Türkistan STK’lar Birliği Genel Başkanı Hidayet Oğuzhan da aynı çağrı da bulunarak; ‘eğer bu sözler söylenmedi de, Çin Dışişleri Bakanlığı yalan söylüyorsa Mahmut Abbas’ın Çin’in kurnaz yalanlarını ortaya çıkarmak için Doğu Türkistan’daki soykırım gerçeğini kabul eden, kınayan ve meşru mücadelemizi destekleyen resmî açıklama yapması icap etmektedir.’ Dedi. ‘Doğu Türkistan bağımsızlık mücadelesi ve insan hakları faaliyetleri bir halkın meşru varoluş mücadelesidir ve hiçbir zaman terör ile örtüşen bir yanı olmamıştır. Doğu Türkistan’ın işgalini kabullenmek, devam eden soykırım gerçeğini inkâr etmek ve haklı direnişi terör olarak nitelendirmek, Filistin işgalinin kabulü, devam eden insan hakları ihlalleri gerçeğinin inkârı ve direniş mücadelelerinin de terör olarak nitelendirilmesine yol açacaktır.’ diyen Oğuzhan, söz konusu beyanların Filistin Davasına da zarar vereceğini ifade etti.
DOĞU TÜRKİSTAN’DA SOYKIRIM UYGULANIYOR
Çin Doğu Türkistan’ı işgal ettiği 74 yılda bölgede Uygur ve diğer Türk Müslüman gruplara yönelik sistematik asimilasyon politikası uyguladığını, Çin Terörist Devletinin Doğu Türkistan’da 2016 tarihinden itibaren 8 milyona aşkın insanı toplama kamplarında tutsak olarak tuttuğunu, İslam karşıtı politikaları ile Doğu Türkistan’daki 16 bini aşkın camii yıktığını, barlara ve eğlence merkezlerine çevirdiğini, cemaat önderleri, dini alimler, gazeteciler, yazarlar ve iş adamlarını hapse attığını, öldürdüğünü ve türlü işkencelere maruz bıraktığını, Melek Yuvası adı konulmuş Çocuk kamplarına hapsedilen milyonlarca Doğu Türkistanlı çocuğun çinlileştirildiğini anlatan Oğuzhan; Çin’in bu faşist politikalarının uluslararası arenada insan haklarını savunan birçok kuruluşlar, devletler, Londra Uygur Soykırımı Mahkemesi ve Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konsey’i tarafından insanlığa karşı suç ve soykırım olarak nitelendirildiğini de sözlerine ekledi.
Kendileri ile dayanışma ruhu içinde ziyaretlerine gelen, Dr. Nawaf Hail Takruri liderliğindeki Filistin Alimler Birliği heyetine, Türk Dünyası Yörük Türkmen Birliği İrfan Tatlıoğlu’na ve yardımcısı İsmail Mansur Özdemir’e ve tüm Filistinli örgüt temsilcilerine teşekkür eden Hidayet Oğuzhan, bu organizasyondan memönuniyetini ifade etti.
DERDİNİZ DERDİMİZDİR. BİRİZ BERABERİZ.
Filistin Alimler Birliği heyeti adına konuşan Dr. Nawaf Hail Takruri ise, zalimle mazluma karşı durulamayacağını söyleyerek, Filistin ve Doğu Türkistan aynı zaman diliminde işgal edilerek, zulme uğradığını ifade etti. Doğu Türkistan’ın Çin zulmüne uğradığını ve ümmetin ayrılmaz parçası olduğunu ifade eden Takruri, her zaman zalime ve zulme karşı durduklarını, Abbas’ın açıklamasının asla kendi duruşlarını temsil etmediğini söyledi.
Filistin Ankara Elçiliğinin açıkklamasının havada kaldığını söyleyen Takruri, eğer bu sözleri demediyse ne ala, ama dediyse de kendilerini bağlamadığını ifade etti.
Filistin alimler Birliği olarak Doğu Turkistan meselesine imani ve itikadi açıdan baktıklarını söyleyen Takruri, Allah’ın zulmü yasakladığını, Doğu Türkistanla kardeşlik bağlarının ve imanı birliklerinin olduğunu, bir ümmet olduklarını ifade ederek, üstteki yöneticilerin bu ümmetten olmadığını söyleyemeyeceğini ama bu sözleriyle ümmete hizmet etmediklerinin açık olduğunu söyledi.
SİZİ ÜZEN BİZİ DE ÜZMÜŞTÜR
Uzun süre Amerika’da yaşayan ve toplantıya katılan Alimler Birligi Üyesi ise; bugün bu açıklamaları ile Türkleri üzenler emin olun başka zamanda yaptıkları açıklamalarla bizim de Amerika da hapse girmemizi sağlayarak bizi üzmüştü, sözleriyle dikkat çekti. Mescidi Aksa’ya yaptıkları insani yardımları terör eylemi saydıklarını ve kendisini 15 yıl cezaevinde tuttuklarını, kardeşlerinin ise hala yattığını ifade eden Filistinli alim, üzülmeyiniz, mahzun da olmayınız, zira Allah bizimledir dedi.
Ortak basın açıklaması sonrasında, Uluslararası Doğu Türkistan STK’lar Birliği ve Türk Dünyası Yörük Türkmen Birliği yöneticileri işbirliği görüşmeleri yaparak, her alanda birlikte hareket etme kararı verdiler.
