Tañjarık Joldıulı (1903–1947), Doğu Türkistan Kazak edebiyatının en önemli temsilcilerinden biri, aynı zamanda bir atışmacı (aitys) şair ve doğaçlamacı (improvisator) olarak tanınmıştır. Kısa ömrüne rağmen, kendisi “Alash ruhlu” bir şair olarak kabul edilmiş ve eserlerinin büyük bir kısmı halkının bağımsızlık ve özgürlük mücadelesiyle şekillenmiştir. Bugün ise adı halen Doğu Türkistan işgalcilerince silinmeye çalışılmakta.
Hayatı ve Eğitimi
Tañjarık Joldıulı, 15 Mart 1903 tarihinde, günümüz Doğu Türkistan’ın İli bölgesinin Künes ilçesindeki Kamysty Köktevlig’de dünyaya gelmiştir. Çocukluğundan itibaren zeki ve yetenekli bir birey olarak öne çıkmıştır.
Eğitimine 1910 civarında, Arap ve Fars edebiyatı ile İslam değerlerini bilen Mınbay adlı bir molladan dini eğitim ve Arap alfabesine dayalı Çağatay yazısını öğrenerek başlamıştır. 1919 yılında İli bölgesinin o dönemdeki en yüksek eğitim kurumu sayılan Küre Şuetañ okuluna kabul edilmiş ve burada üç yıl boyunca Çin dili ve kültürü alanında derinlemesine bilgi edinmiştir.
1923 yılında Kazakistan’a geçerek Narıngöl bölgesinde bir Rus-Kazak okulunda üç yıl eğitim görmüştür. Bu dönemde Alaş Orda aydınlarının fikirleriyle beslenmiş; Abay, Ahmet Baytursınulı, Mirjaqıp Dulatulı, Şäkärim, Mağjan Jumabayulı gibi büyük Kazak şairlerinin eserlerini tanımış ve onlardan ilham almıştır. Tañjarık, “Bütün hepsini Abay’ın sözü bastırır” diyerek Abay’a büyük değer vermişti
Aydınlanma ve Mücadele Şairi
Tañjarık, 1930’lardan itibaren aktif olarak sosyal ve siyasi hayata katılmıştır. Esas amacı, halkın cehaletten kurtulması, birleşmesi ve bağımsız bir ulus olması için aydınlanmaya ve eğitime odaklanmaktır. O, eserlerinde halkı bir araya gelmeye ve birlik olmaya çağırmıştır.
Tañjarık, halkının bilincini uyandırmak için kültürel faaliyetlere de öncülük etmiştir. 1935 yılında Gulca şehrinde kurulan Kazak-Kırgız Kültür-Eğitim Kurumu’nun önde gelen organizatörlerinden biri olmuş, edebiyat, kültür ve eğitim işlerinden sorumlu olmuştur. Aynı yıl, Çin Kazaklarının ilk gazetesi olan “İli Özeni”nin (İli Irmağı) çıkarılmasını organize etmiş ve gazetenin baş editörlüğünü yapmıştır. Ayrıca Çin’deki ilk Kazak tiyatrosunu kurmuş ve B. Mailin’in “Şuğa” piyesini sahnelemiştir.
Gazetenin ilk sayısında halkını uyandırmaya çağırdığı “Oqıp kör gazetimdi” (Gazetemi Okuyup Gör) adlı şiirini yayınlamıştır.
Şiirinden Örnek (Aydınlanma Çağrısı):
Қалың ел, қазақ енді аш көзіңді,
Оқып көр газетіңді – өз сөзіңді.
Әділет, шындық жолын үйретеді,
Ашады ащы шайдай аң сезімді.
Айнадай жарқыратып көрсетеді,
Мін бар ма, колыңа алып, көр өзіңді.
(Ey kalabalık halk, Kazak, şimdi aç gözünü,
Gazeteni, kendi sözünü oku ve gör.
Adalet ve hakikat yolunu öğretir,
acı çay gibi keskin dikkati açar.
Ayna gibi aydınlatıp gösterir,
Kusurun var mı eline alıp gör kendini.
Hapishane Edebiyatının Kurucusu
Tañjarık, siyasi faaliyetleri ve milliyetçi fikirleri nedeniyle dönemin Doğu Türkistan yöneticisi Çinli Şıñ Şısay (Sheng Shisai) ve Kuomintang hükümetleri tarafından defalarca baskı görmüş ve tutuklanmıştır. İlk olarak 1926 yılında hapse girmiş, ardından 1940 ve 1945 yıllarında tekrar tutuklanarak Gulca ve Urumçi’deki taş zindanlara gönderilmiştir. Toplamda yaklaşık yedi yılını (altı yıl altı ay) hapishanede ağır işkence ve baskı ile geçirmiştir.
Tañjarık Joldıulı’nın sanatının en parlak dönemi, demir parmaklıklar ardında geçirdiği bu zorlu yıllardır. Onun eserlerinin yaklaşık %70’i Urumçi ve İli hapishanelerinin karanlık hücrelerinde kaleme alınmıştır. Bu eserler, Kazak edebiyatında “Türme Ädebiyeti” (Hapishane Edebiyatı) akımının temelini atmıştır. O, mahkûmiyetine rağmen fikri özgürlüğünden ödün vermemiş, halkının trajedisini ve adaletsizliği anlatmıştır.
Şair, hapishanede yaşadığı zorlukları ve gördüğü şiddeti “İli Mahkumu”, “Tutuklu”, “Zindan hali” gibi şiirlerinde gerçekçi bir dille tasvir etmiştir. Hatta Ürümçi’deki şiddeti şu dizelerle anlatmıştır:
Urumçi’deki Vahşet
Бәрі қан Үрімжінің айналасы,
Ескі там, ұңғыл-шұңғыл сай-саласы.
Ішегін ит сүйретіп өлген жанның,
Құс шоқып домаланып жатыр басы.
Urumçi’nin çevresi hep kan,
eski taş yapılar, derin vadi ve koyakları.
Bağırsaklarını köpekler sürükler, ölen ruhların,
Kuşlar gagalayıp, kafalar yuvarlanır durur.
Tañjarık, hapishaneden çıktıktan sonra bile mücadeleye devam etmiş, eserlerini (bazen çiğ ekmek arasına saklayarak) halkına ulaştırmıştır. Onun bu milliyetçi ruhu, zorluklara karşı yılmayan Türkçü bir Ozan olmasındandır.
Tañjarık’ın Edebi Mirası
Tañjarık Joldıulı, aynı zamanda kıssa ve destan yazarıdır. “Abdykerim”, “Sanuar Çar”, “Berdibek-Şahizat”, “Nazigul”, “Enver-Kulanda” gibi birçok epik eser yazarak Nazire geleneğini geliştirmiştir. Ayrıca Kazak atışma sanatına sosyal içerikli, adaletsizliği kınayan yeni bir form (örneğin daha önce Kazak atışmalarında görülmeyen “Kargıs aitys” – Kargış (beddua) Atışması türü) getirmiştir.
Hapishanede edindiği hastalıklar nedeniyle sağlığı bozulan Tañjarık, 6 Ağustos 1947’de (bazı kaynaklara göre Haziran 1947’de) memleketinde vefat etmiştir. Ozan’ın aziz ruhu Tanrı’sına doğru yola çıkmıştır. Ölümünün bazı kaynaklarda zehirlenme sonucu olduğu söylenmektedir.
Ancak ozan, ulusunun geleceğine olan inancını şu dizelerde dile getirerek ölümsüz bir miras bırakmıştır:
Umut ve Miras:
Өлсек те өлмес біздің атағымыз,
Белгілі істеп түскен шатағымыз.
Алыстан алтын сәуле бір күлімдер,
Болғанмен қазір түнек жатағымыз.
Ölsek de şöhretimiz ölmez bizim,
Yaptığımız hata da bellidir.
Uzaktan altın bir ışık gülümser,
Gerçi şimdi meskenimiz zindandır.
Tañjarık Joldıulı’nın eserleri, bugün Kazakistan’da ve Çin’deki Kazak topluluğunda halen halk arasında dolasmaktadır. Onun şiirleri, özgürlüğe davet, cehalete isyan ve milletin birliğe çağrı niteliği taşıyan büyük bir sivil lirizm gücüne sahiptir. 2015 yılında Almatı’da “Tañjarık tandamalı şyğarmalary” (Tañjarık Seçme Eserleri) adlı 360 sayfalık eseri yayınlanmıştır.
Tañjarık Joldıulı’nın eserleri, adeta karanlık bir çağın feneri gibidir; zindanların en derininden bile sızarak, halkına cehaleti yenmeyi ve bağımsızlık için birlik olmayı öğütlemiş, böylece edebiyatı bir mücadele aracı olarak kullanmanın en güçlü örneklerinden birini sunmuştur.
Ruhu şad olsun.


