1. Gönderiler
  2. Kamuoyuna
  3. YÖRÜK ANA’NIN MAĞDURİYETİ ÜZERİNE

YÖRÜK ANA’NIN MAĞDURİYETİ ÜZERİNE

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Yörük Türkmen Camiasının Şerefli Mensupları;

Ülkemiz ve insanlığın önemli bir sınavdan geçtiği bir dönemdeyiz. Allah başta camiamızı olmak üzere milletimizi her türlü beladan, kazadan, musibetten, hastalıktan, afattan, salgından, iftiradan ve ikilikten korusun inşallah.
Tekraren tüm camiamızın geçmiş Ramazan Bayramını kutluyoruz. Birbirimizi kucakladığımız, otağımızda ağırladığımız, toylarda şölenlerde buluştuğumuz bayramlar nasip olsun inşallah.
Bu vesile ile bu zor zamanlarda, özellikle bayram arefesinden yaşadığımız, hepinizin malumu olan ‘’YÖRÜK ANA’’mızın yaşadığı sıkıntılı süreçle ilgili önemli ve son bir açıklama zarureti doğmuştur. Özetle işin hikayesini, bu süreçte yaşadığımız tecrübeleri ve kalıcı çözümler için yapılması gerekenleri sıralamaya çalışacağız. Peşinen olay duyulur duyulmaz harekete geçen ve sonuna kadar çözüm için gayret eden başta Birliğimiz adına İrfan Tatlıoğlu’na, İçişleri Bakan Yardımcısı ve bölge milletvekilleri ile görüşen Ali Boğa’ya, Birliğimiz Yönetim Kurulu üyelerinin tamamına, hemen harekete geçen Yörtürk Vakfı Başkanı Mustafa Tombuloğlu’na, bizzat ailenin yanında olarak Kaymakamla ve Vali ile görüşen Kayseri Şube Başkanı Ali Aydın’a, K.Maraş’tan alternatif çözüm için çaba gösteren Birlik Üyemiz Ali Aydın’a, camiamızdan Abdullah Duman’a, Bestami Erdem’e, olmak üzere gayret eden herkese teşekkür ediyoruz.
HİKAYE

Yıllardır yazları aynı yaylada konaklayan Yörük Ana ve ailesi her yıl olduğu gibi bu yıl da ailesi ve hayvanları ile birlikte Kayseri Tomarza’ya hareket etmiştir. Ancak devletimizin uygulamaya başladığı yaylaların kiralanması ve diğer prosedürler sebebiyle her zaman kullandıkları yaylalara girmelerinde sorun yaşanmıştır. Olay günü Birlik başkanımız İrfan Tatlıoğlu Mustafa Deveci ile telefonda görüşmüş, 21 Mayıs gecesi Genel Sekreterimizle mütalaa etmiş, 22 Mayıs günü Yönetim Kurulu Üyemiz, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı eski Müsteşarı ve 24. Dönem Muğla Milletvekili Ali Boğa İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy ile bizzat görüşerek sorunu iletmiştir. Bu arada Birlik mensubu olan olmayan ama camiamızın saygıdeğer mensuplarından bir çok kişi de sorunun çözülmesi için canla başla çalışmıştır. Ertesi gün İçişleri Bakanlığından ilgili Vali ve Kaymakamlara sorunun çözülmesi konusunda müsamaha gösterilmesi hususunda talimat gitmiştir. Ali Boğa bu bilgiyi camia ile paylaşmıştır. Ancak; gerek ihale ile söz konusu yaylayı kiralayan ve gerçek hak sahibi olan kişilerin ve gerekse yöre halkının karşı çıkması sonucu süreç uzamış ve bu sırada Yörük Ana ve ailesi ile hayvanlar büyük sıkıntılar çekmiştir. Yapılan kiralamalar, hak sahipleri, yasal prosedür ve insani hukuk ve gerçekler göz önüne alınarak Kayseri Valisi Şehmus Günaydın’ın talimatı ile Tomarza ilçesi Kurubel Yaylasına yerleştirilmişlerdir. Ve sorun bu yıllık çözüme bu şekilde kavuşmuşturulmuştur.
TESPİTLER

Bu sorun ilk defa yaşanmıyor. Sorun sadece Yörük Ana ile ilgili de değildir. Mersinli Kuş Ali’nin Konya Taşkent’e göçünde de bu sorunlar yaşanmıştır. Yaklaşık 4 yıldır devam eden bir sorundur. Birlik Başkanımız Tatlıoğlu, 4 yıldır bu mesele ile her yıl uğraşmakta ve geçici olarak çözülmektedir. Ancak bu yıl hem virüs süreci, hem bayram arefesinde olayın yaşanması, hem de havaların sert geçmesi sebebiyle daha sıkıntılı bir hal almıştır.
Yönetim Kurulu Üyemiz Ali Boğa, bir çoğumuz gibi Yörük çadırında doğmuş, yıllarca göç hayatı yaşamış, hayvan gütmüş ve bütün bu sorunları bizzat yaşamış, devlette de en üst düzeyde görev almış birisi olarak en üst düzeyde girişimde bulunmuş, Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy ile görüşmüştür.
Yörük Ana ve ailesi Camiamızın önderlerinden Mustafa Tombuloğlu’nun yakın akrabaları, hepimizin de canı ciğeridir. Onların derdi hepimizin derdidir ve bu dert ile dertlenen herkes 1 haftadır ayaktadır.
Göçer hayatı yaşayan Yörüklerin hemen hemen çoğunun farklı yerlerde mezarları vardır. Hatta bazı yerler Yörük Obalarımızın adı ile anılır. Ama buralar hiçbirimizin malesef tapulu malı olmamıştır. Sadece alışkanlık ve gelenek olarak buraların kullanımı yıllarca devam etmiştir.
Ancak herkesin malumu olduğu üzere meralar devletindir. Ülkemizde meraların kullanılması, tespiti ve ıslahı gibi her türlü çalışma 1998 yılında çıkan 4342 Sayılı Mera Kanunu kapsamında Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından yürütülmektedir.
Her ilde Vali Yardımcısı başkanlığında oluşturulan Mera Komisyonları her yıl için illerinde uygulanacak otlatma tarihlerini, yaylaya iniş çıkış tarihini ve hayvan başına alınacak otlatma bedelini belirler, ilan ederler. Belirlenen bu işler, İl Tarım Müdürlükleri ve bağlı İlçe Müdürlükleri tarafından takip edilip uygulanır.
Kadimden beri çıktığınız yaylanız da olsa yaylanın bulunduğu ilin Mera Komisyonundan izin alınması ve otlatma ya da kiralama bedelinin ödenmesi, belirlenen otlatma planına uyulması gereklidir. Kimsenin bir ayrıcalığı yoktur.
Toplanan paralar köyde bulunan Mera Birliği hesabına ya da Mera Fonu hesabına yatırılır ve yine bu meraların tespit, tahdit ve ıslah işlemlerinde kullanılır. Orman içinde kalan meraların kullanım izinleri Orman Genel Müdürlüğüne bağlı orman teşkilatı tarfından verilir.
Gerek Yörük Ana’ya duyulan sevgi, kamuoyunda onun bir simge haline gelmesi ve gerekse yukarda ifade ettiğimiz bilgilerden bazı vatandaşların ve camia mensuplarının hiç haberdar olmaması, yanlış yönlendirmelere sebep olmuş, gösterilen tepki hassasiyet ölçüsünü geçmiş ve maalesef taraftarlık ya da yıpratmaya yönelik bir hal almıştır.
Olayın kamu kurumlarına karşı yıpratıcı bir hal alması, diğer yandan Yörüklere karşı cephe alınmasına ve yıpratılması durumuna gelmiştir.
Bazı arkadaşlarımız olayı siyasi hale getirmeye çalışmış ya da farkında olmadan mensubu olduğu siyasi parti aracılığı ile çözerek kendi camiasına pozisyon sağlamaya çalışmış ve olaya kendi çerçevesinden bakmış, diğer çalışmaları yok saymıştır. Daha ötesi olayın çözümüne hiç bir katkı sağlayamayacak kişiler ve kurumlar devreye sokularak kuşkuya sebep olmuşlardır. Bizim davamız günlük siyasetin ve siyasi yaklaşımların çok üstündedir.
Malesef bir kısım arkadaşımız ise olayın çözümüne nokta kadar faydası olmadığı halde (zaten böyle bir etkisi ve çevresi de olmadığı halde), sadece atılan her adımdan sonra aileyi arayarak arkasından hiç bir çözüm getirilmediği ve sıkıntının devam ettiği yaygarası ile ortalığı karıştırmaya devam etmişlerdir. Ezberledikleri bir kaç süslü cümle ile camia üzerinden fayda devşirmeye çalışanlar hala aynı alışkanlıklarına devam etmektedirler.
Camia arasına girmeye çalışan, camiamızı bölerek bir yerlere peşkeş çekme gayretinde olan, herkesin olayın çözülmesi için gece gündüz çalıştığı, birlik beraberlik gösterdiği bu olayı bile bir fitne sebebi olarak kullanmaya çalışan, bu konu üzerinden bile Birliğimize iftira, camiamıza fitne yayma hevesine düşenlere bu meseleden bir ekmek çıkmayacaktır.
Yörük Ana ve ailesi ısrarla her zamanki yaylalarına gitmek istedikleri için, kendilerine tahsis edilen yaylaya yerleştikleri halde, kendilerince sebeplerle kendi istedikleri gibi sorunun çözülmediğini söyledikçe, bazı arkadaşlarımız olayın çözülmediğini yaymış, atılan adımlarla ilgili bilgi veren ve büyük gayret gösteren beylerimizi yalancı konumuna düşürmeye çalışmışlardır.
Türk Milleti adildir, asla haksızlık yapmaz. Birine iyilik yapayım darken bir başkasına haksızlık edilmesine sebep olmaz. Müslüman kendi menfaatine de olsa bir başkasını zarara uğratmaz. Gönlümüzden geçen başka olsa da ortada bir hakikat vardır: O da bu yayla ihale ile kiralamaya çıkmıştır. Ve bedeli ödenerek başka Yörükler tarafından kiralanmıştır ve hayvan otlatılmaktadır. Yörük Anamız ve ailesi bu konuda girişimde bulunmayı ihmal etmiş, kira ödememiş ve alışkanlıkları gereği doğrudan yaylaya gitmeye çalışmışlardır. Gerek Kayseri Valiliğinin ve gerekse K.Maraş Valilik ve Belediyesi’nin sundukları alternatif çözümleri kabul etmek istememişlerdir. Hiç bir devlet, hiç bir kanun bir vatandaşına yardımcı olacağım darken, bir başka vatandaşına haksızlık etmez, etmemeli. Devletimiz de gereğini yapmıştır.
Söz konusu alanın mera kısmı yukarda ifade edildiği gibi, başka hayvan sahiplerince kiralanmış, orman kısmı ise içindeki endemik bitkiler dolayısıyla geçen yıl koruma altına alınmıştır. Yani hiç kimse kullanamamaktadır.
Bu olay camiamızın bir araya gelmesine sebep olmuş, Yörük Anası’na sahip çıkmış, Yörük Türkmenlerin birlik ve beraberlik ruhunu ortaya çıkarmıştır. Hiç bir şey yapamasa bile ızdırabını yüreğinde hissetmiştir. Bu kardeşliği devam ettirmek ve buradan hayırlı bir sonuç çıkarmak boynumuzun borcudur.
Şu anda sorun bu yıllık çözülmüştür. Artık kimsenin bir şey yapmasına gerek yoktur. Bu sorunun artık bu yıl için başka çözümü yoktur. Çadır kurulmuş, hayvanlar otlamaya başlamıştır.
ÖNERİLER

Sorun her yıl geçici olarak çözülmekle bitmez. Mutlaka kalıcı çözümler getirmemiz gerekmektedir. Bunun için gerek Birliğimiz mensuplarından ve gerekse diğer dostlarımızdan etkili, yetkli, bürokrasiyi bilen, devletimizin gücünü camiamızın yanında hissettirecek bir Komisyon kurulması hedefimizdir.
Derneklerimizin yörelerindeki sorunlara hakimiyeti, çözüm sunabilmesi ve bilinçlendirme çalışmaları yapabilmesi için gerekli kurumsallaşma ve kapasite geliştirme çalışmaları başlatılmalıdır. Bu konuda İçişleri Bakanlığı ve diğer Proje kaynakları ile gerekli çalışmalar başlatılacaktır.
Hala göçer hayatı yaşayan ailelerimizin bu sorunlarının kalıcı olarak çözülmesi için derhan girişim başlatılmalı ve proje geliştirilmelidir. Göç yollarının tespiti, göç tarihlerinin belirlenmesi, göç güzergahlarında sosyal donatılar kurulması ve kullanılan yaylaların uzun vadeli tahsisi ile ilgili bir girişim başlatılmalıdır. İlk adım, Muğla Üniversitesi Yörük Araştırmaları Merkezi ve Ali Boğa tarafından atılmış ve Kültür Bakanlığından alan çalışması ile ilgili onay alınmıştır. Göç yollarının tespiti ve ihyası çalışması yakında başlayacaktır. Bu konuda Genel Başkanımız İrfan Tatlıoğlu, Genel Yönetim Kurulu Üyemiz Ali Boğa ve Genel Sekreterimiz Cemal Akkuş önümüzdeki günlerde Orman Genel Müdürümüz ile de bir görüşme gerçekleştirecektir.
Bu projenin sağlıklı olabilmesi ve kalıcı olabilmesi için bilgi ve dökümana ihtiyaç vardır. Bu sebeple derneklerimizin derhal çalışma başlatması, sorunlarını ve çözüm önerilerini, durum tespitleri ile birlikte dosya haline getirmesi ve genel sekreterimize ulaştırması gerekmektedir. (cemalakkus@gmail.com ya da ttdytbmerkez@gmail.com hesaplarına gönderebilirsiniz.) Yönetim Kurulu Üyelerimiz Ali Boğa, Salih Toros, İsmail Özdemir, Yörtürk Vakfı Başkanı Mustafa Tombuloğlu, Yörük Araştırmaları Merkezi Başkanı Doç. Dr. Fatih Uslu ve Genel Sekreterimiz Cemal Akkuş’tan oluşan (Başka isimler eklenebilir) bir komisyonun bu konuda acil bir çalışma yapması öngörülmektedir.
Tüm Yörük Türkmen Dernekleri arasında (Birlik mensubu olsun olmasın) bir iletişim ağının kurulması, bu ağa sadece yetkili dernek başkanlarının iştiraki şarttır. Geçirdiğimiz Bayram süreci ve bugün idrak edeceğimiz Fetih şuuru ile Türk Milletinin varlık ve beka davasına sahip çıkma, ortak yönlerimizi çoğaltma, ortak hedef belirleme yolunda hep birlikte çaba göstermeli, kişisel menfaatinden başka bir şey düşünmeyenleri, aramıza fitne sokmak gayesinde olanları, Türk Milletinin vakar ve bilincinden mahrum ayrık otlarını aramızdan temizlemeliyiz.
Geçmişin ayrıntılarına takılmadan, küslükleri, dargınlıkları bir tarafa bırakarak, geleceğe yürümek üzere kararlı olmalıyız. Herkesin bir çatıda olması, herkesin aynı siyasi düşüncelere sahip olması, aynı menfaatlerle hareket etmesi mümkün olmadığı gibi, herkesi memnun etmeniz de mümkün değildir. Önemli olan Türk Milletinin muhteşem geçmişinden alacağımız ilhamla mutlu geleceğine adım atmamızdır. Sadece buna odaklanmamızı ve geçmişe takılmamamızı istirham ediyoruz. Allah bu gayrete zeval vermesin.

YÖRÜK ANA’NIN MAĞDURİYETİ ÜZERİNE
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Uygulamayı Yükle

Uygulamamızı yükleyerek içeriklerimize daha hızlı ve kolay erişim sağlayabilirsiniz.

Giriş Yap

Yörük Türkmen Birliği ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!